- BAĞ KÜLLEMESİ (uncinula necator)
Asmanın tüm yeşil organlarında görülür. Külleme olan yaprak parlaklığını kaybeder, kirli yeşil bir renk alır ve kenardan içe doğru kıvrılmalar başlar. Yaprak üzerinde beyazımsı gri toz veya kül serpilmiş gibi bir görünüm oluşur. Salkımlar da ise koruk döneminde, aynı yapraklarda görülen toz serpilmiş gibi durum taneler üzerinde görülür. Tanelerin büyümesi ilerledikçe hastalık devam ederse çatlamalar başlar ve ilerleyen dönemlerde tane çekirdeği açığa çıkmaya başlar. Salkım ve tane gelişimini etkileyen bu hastalık üzümün pazar değerini düşüren en önemli etkenlerden biridir. küllemeye yakalanmış üzümlerin sofralık olarak satılma şansı yoktur. Şaraplık olarak yetiştirilenler de ise hastalıklı üzümlerden yapılan şarabın kalitesi düşer. Külleme hastalığına yakalanmış üzümleri değerlendirmenin tek yolu kurutmaktır. Ancak yinede bir ekonomik kayıp söz konusu olacaktır çünkü hastalıklı üzümlerin rengi diğerlerine göre daha siyah olacağından ve ekonomik değeri de düşük olur. Üreticinin mücadelesinde zorlandığı hastalık türlerinden biridir ve önem verilmesi gerekir. Mücadeleye hastalık görülmeden önce mutlaka başlanmalıdır. İlaçlama ya önem verilmeli asmanın bütün her tarafı dikkatli bir şekilde ilaçlanmalıdır. İlacın değmediği küçük bir yer kaldığında dahi bu kısımda hastalık görülmeye başlayabilir. Yaprakların iki yüzeyi salkımların her tarafına ilaç değecek şekilde ilaçlama yapılmalıdır. ilaçlamanın ilaçlama makineleri ile yapılması hastalıkla mücadele açısından önemlidir. İlaçla mücadele kadar kültürel önlemlerde önemlidir. kış döneminde budanan hastalıklı çubuklar araziden uzaklaştırılmalı mümkünse yakılarak imha edilmelidir. Yaz döneminde ise aralama ve yaz budaması ile asmanın hava almasının sağlanması hastalıkla mücadelede önemli önlemlerdir. Kültürel ve kimyasal mücadele bireysel olarak değilde bölgesel olarak yapılırsa hastalığın kontrolünde başarı oranı daha çok artar. Çünkü çok çabuk yayılabilen bir hastalık olması sebebiyle çevredeki arazilerinde ilaçlamaya özen göstermeleri gerekir.
İlaçlamaya sürgünler 20-30 cm aralığına geldiğinde başlanmalı, daha sonra 10 gün aralıklarla devam edilmelidir. Çiçek dönemi öncesi mutlaka ilaçlama yapılmalıdır. Çünkü çiçeklenme zamanı ilaçlama yapılamayacağı için bu dönemde asma ilaçlı olmalıdır. Hastalık için en tehlikeli dönem haziran ayıdır. Bu dönemde ilaçlama aralığı hastalık durumuna göre gerekirse bir haftaya indirilebilir.
İlaçlamaya sürgünler 20-30 cm aralığına geldiğinde başlanmalı, daha sonra 10 gün aralıklarla devam edilmelidir. Çiçek dönemi öncesi mutlaka ilaçlama yapılmalıdır. Çünkü çiçeklenme zamanı ilaçlama yapılamayacağı için bu dönemde asma ilaçlı olmalıdır. Hastalık için en tehlikeli dönem haziran ayıdır. Bu dönemde ilaçlama aralığı hastalık durumuna göre gerekirse bir haftaya indirilebilir.
- BAĞ MİLDİYÖSÜ (plasmopara viticola)
Yağışlı ve yüksek nemli zamanlarda ortaya çıkan bu hastalığın belirtisi önce yaprakların ön yüzeyinde ortaya çıkan yuvarlak sarı lekelerdir. Daha sonra bu lekelerin arka yüzeyi küllemeye benzer şekilde beyazlamaya başlar. Bu lekeler zaman içerisinde kahverengileşir ve kurur. Mildiyö genellikle önce yapraklarda görülmeye başlar. Hastalık sürgün uçlarında ise uç kısımlar kalınlaşır ve kıvrılır. Bu sürgünler yeterince gelişemediği için kışın çabuk kururlar. Hastalık salkımlara geçtiğinde ise salkımlar tamamen yada belli bir noktadan sonra kurur ve dökülür. Tanelerin olgunluk döneminde hastalığa yakalanması durumunda su kaybı sonucu taneler buruşur ve şekil bozukluğu meydana gelir. Genel olarak hastalığın başlangıcı yapraklardaki belirtiler olsa da bazı durumlarda yapraklarda hiç belirti olmadan salkımlar da da ortaya çıkabilir. Hastalık la mücadele ye hastalık görülmeden başlanması son derece önemlidir. ilk ilaçlamaya sürgünler 20-30 cm olduğu dönemde başlanmalı daha sonra hastalık durumuna ve hava şartlarına göre 10-12 gün aralıklarla devam edilmelidir. Hastalığın görülmediği yıllarda koruyucu ilaçlar kullanılabilir fakat hastalık tehlikesi olduğu durumlarda ise koruyucu ve tedavi edici sistemik özellikteki ilaçların kullanılması faydalı olacaktır. Diğer hastalıklar la karşılaştırıldığında çok fazla ürün kaybına yol açtığı için dikkat edilmesi gerekir. Kültürel önlem olarak ise hastalıklı çubuklar arazi dışında yakılarak imha edilmelidir. Ayrıca bağın otlanması engellenmeli yere düşen hastalıklı yapraklar derin bir şekilde gömülmelidir. Gereğinden fazla sulama hastalığa neden olduğu için fazla sulamadan kaçınılmalıdır. Tarım il ve ilçe müdürlükleri mildiyö için erken uyarı yapmaktadır. Bu uyarıları dikkate alarak ilaçlama yapmak hastalığın önlenmesi açısından önemlidir.
- BAĞDA ÖLÜKOL (phomopsis viticola)
Gözlerin uyanmasından sonra 30 gün içinde boğum aralarında meydana gelen kahverengi lekeler hastalığın başlıca belirtisidir. Normal olarak gelişemeyen bu hastalıklı kısım da zamanla çatlamalar görülür. Hastalık genç yapraklarda görülür, yaprak üzerinde çevresi sarı olan küçük siyah noktalar görülür. bu tür yapraklar zamanla delinip yırtılır. Ayrıca yaprak sapı, sülükler ve salkım iskeletinde de siyah lekeler oluşur. Hastalığın ilerlemesi durumunda hastalıklı sürgünler kurur. Bu kuruma mevsim içinde olabildiği gibi kış aylarında da olabilir. Kışın kuruyan sürgünler üzerindeki gözler uyanmaz yada zayıf uyandığı için ilerleyen zamanlarda kurur. Sonbaharda kahverengi olması gereken kabuk rengi hastalık nedeniyle beyazlaşır ve üzerinde siyah noktalar oluşur.
Kültürel önlem olarak budama zamanında hastalıklı çubuklar tamamen kesilmeli ve yakılarak imha edilmelidir. Ölükol ile mücadele de ilaçlamaya erken başlamak önemlidir. Birinci ilaçlama sürgünler ortalama 3 cm olduğunda mutlaka yapılmalıdır. İkinci ilaçlama 8-10 cm sürgün boyunda, üçüncü ilaçlama ise 25-30 cm sürgün boyunda yapılmalıdır. Ölükol, mücadelesi uzun süren bir hastalıktır bunun için gerekli ilaçlamalar mutlaka zamanında yapılmalı ve hastalıklı çubuklar arazi dışında yakılarak imha edilmelidir.
- KURŞİNİ KÜF
Asmada yeşil aksamda görülse de genel olarak salkımlar üzerinde etkilidir. kurşini küf başlamış olan salkımlarda taneler önce kahverengi bir renk alarak yumuşamaya başlar. İlerleyen sahfalarda bu tanelerin üzerinde bir küf tabakası oluşarak tanenin gri bir renk almasına neden olur. Bu taneler tamamen çürümüş bir hal alır ve dokunulduğunda hemen ezilirler. Ayrıca bağ içinde bu çürük salkımlar nedeniyle kötü bir koku oluşmaya başlar. Üzüm hasadı geciktikçe üzümün olgunlaşması artar ve kurşini küf daha çok görülür. Çok büyük ekonomik kayıplara sebep olan bir hastalık olduğundan tedbir hastalık görülmeden alınmalıdır. Kurşini küf başladıktan sonra yapılacak ilaçlamalar hastalığı durdursa bile hastalıklı salkımların ekonomik değeri çok fazla düşer. Bu nedenle ilaçlamaya tanelerin olgunlaşmaya başladığı zaman başlanmalı ve hasat öncesine kadar devam edilmelidir. Ayrıca aşırı azotlu gübre uygulaması yapılmaması, asmaların asmaların daha iyi güneş ve hava almasının sağlanması ve salkım güvesinin önlenmesi hastalığın kontrolü için alınacak tedbirler arasındadır.
- KAV HASTALIĞI (esca)
Yaşlı asmalarda daha çok görülen kav hastalığı gövde ve yaşlı yaşlı çubukların iç kısımlarının kav şeklinde görünmesine neden olur. Bunu görebilmek için gövdenin yarılması gerekir. Bu hastalığın olduğu asmalarda yaprak damar araları önce sarı sonrada kırmızı bir renk alır. Hastalığın ilerleyen sahfalarında salkımlar kurumaya başlar. Tedbir olarak hastalıklı asmalar tamamen köklenerek araziden uzaklaştırılmalıdır. Asmanın söküldüğü çukura ise sönmemiş kireç uygulamak faydalıdır.İlaçla mücadele için ise daha çok genç bağlarda 100 lt suda 1.5 kg sodyum arseniyat ile 1.5 kg arap sabunu karıştırılarak elde edilen karışım tüm asmaya sürülmelidir.
- BAĞ MAYMUNCUĞU
İlkbaharda gözlerin kabarması zamanında ortaya çıkan bir zararlıdır. Gözler kabarmaya başladığında bunlara zarar vererek gözlerin açmasını engeller. Zararın çok olduğu bağlarda don vurmuş gibi bir görüntü oluşur. Daha çok güneşin olmadığı saatlerde, sabah yada akşam üzeri ve havanın bulutlu olduğu zamanlarda ortaya çıkarak gözleri yemeye başlar. Bu gözler açmadığı için ekonomik bir kayıp söz konusu olur. bunun için tedbir alınması gereken önemli zararlılardan dır. ,uygulamada ruhsatlı ilaçlar la yapılan mücadeleler uygun dozlarda yapılırsa çabuk sonuç alınır. ilaçlamada dikkat edilmesi gereken zararlının açıkta olduğu zamanlarda yani güneşin olmadığı saatlerde ilaçlama yapmak daha iyi sonuç verir. Güneşli saatlerde zararlı daha çok asmada kabukların altında gizlendiği için ilaçlamadan etkilenmemekte ve kontrolü zor olmaktadır. Bu nedenle ilaçlamalar sabah erken akşam saatlerinde yapılırsa ve etkili bir ilaç kullanılırsa zararlıları yok etmek kolay olacaktır. Ayrıca kullanılan ilaçların kullanım dozuna dikkat edilmesi gerekir çünkü maymuncuk için önerilen dozlar diğer bazı zararlılara göre fazladır.İlaçlamalarda bu konuda da dikkatli olmak yapılan mücadeleyi kolaylaştıracaktır.
- BAĞ TRİPSLERİ
İlkbaharda gözler açıldıktan sonra ortaya çıkan ve genç yaprakları emerek beslenen bir zararlı türüdür. Zararlı tarafından emilen yaprakların epidermis hücreleri boşalır ve bunun sonucunda genç yaprakların kenarlarında kurumalar görülür. Zararın çok olduğu bağlarda sürgünlerin uzaması yavaşlar ve emilen yapraklar büyüdükçe delikli ve yırtık şekilde olurlar. Zarar yapraklarda olduğu gibi tanelerde de görülür. Koruk döneminde taneler üzerinde çevresi beyaz küçük bir siyah nokta görülür. Bu erginlerin yumurta bırakırken yaptığı lekedir. İlaçlamaya zararlı görüldüğünde hemen başlanmalı ve etkili bir ilaç kullanılmalıdır. Bütün yeşil aksamın etkili bir ilaçla ilaçlanması sonucunda mücadeleden olumlu sonuç alınır. Yok edilmesi çokta zor olamayan bir zararlı türüdür. Ayrıca çiçek döneminde de zararlı görülürse yine etkili ve ruhsatlı bir ilaçla ilaçlama yapılmalıdır. Çiçek döneminde zararlı tespiti için salkımları beyaz bir kağıt üzerine silkelediğimizde varsa zararlılar hemen kağıt üzerine döküleceklerdir. kültürel önlem olarak bağ ve çevresinde zararlının konaklayabileceği bitkiler bulunmamalı olanlar yok edilmelidir.